Mustafa Balbay'dan

BALBAY, OLAĞAN KURULTAY'A OLAĞANÜSTÜ PERFORMANSLA HAZIRLANIYOR

BALBAY, OLAĞAN KURULTAY'A OLAĞANÜSTÜ PERFORMANSLA HAZIRLANIYOR
TARİH:24.12.2015 Yorumlar (0)
BALBAY, OLAĞAN KURULTAY'A OLAĞANÜSTÜ PERFORMANSLA HAZIRLANIYOR
 
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Ali Balbay 16-17 Ocak’ta yapılacak CHP 35. Olağan Kurultayına doludizgin hazırlanıyor. Son beş günde partisinin Sivas, İzmir, Kütahya, Kilis ve Nevşehir İl Kongrelerine katılan Balbay kurultayda yeni bir yön, yeni bir yöntem, yeni bir yönetim vaadinde bulundu. Balbay, ''Cumhuriyet’in birinci yüzyılında biz vardık, ikinci yüzyılında da biz olacağız. Hazırlanın iktidar yürüyüşü başlamıştır'' diye konuştu.
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Ali Balbay 16-17 Ocak’ta yapılacak CHP 35. Olağan Kurultayına doludizgin hazırlanıyor. Son beş günde partisinin Sivas, İzmir, Kütahya, Kilis ve Nevşehir İl Kongrelerine katılan Balbay kurultayda yeni bir yön, yeni bir yöntem, yeni bir yönetim vaadinde bulundu. Balbay, “ Cumhuriyet’in birinci yüzyılında biz vardık, ikinci yüzyılında da biz olacağız. Hazırlanın iktidar yürüyüşü başlamıştır” diye konuştu.
19 Aralık’taki Sivas il kongresinden itibaren her gün bir il kongresine katılan Balbay salonlardan alkış alırken bu alkışların desteğe dönüşmesi dileğinde bulundu. Balbay kongrelerde şu mesajları verdi:
SOLUN TARİFİNİ YENİLEYECEĞİZ:
Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt bir partidir. Bu anlamda yeniden tarife, başına yeni-eski tanımları koymaya ihtiyaç yoktur. Ancak değişen çağa göre sorunlar ve sorunlara çözümler, çözüm yöntemleri değişmiştir. Bu anlamda solun önündeki sorumluluklarda artmıştır. Sol insanın mutluluğudur. Üretim gücünün olağanüstü arttığı bir dönemde sol, ülkedeki güçlü ve sağlıklı üretimi devrim sayar, ama üretimin adil paylaşımını daha büyük devrim sayar. Sol yokluğu değil, varlığı paylaşmak üzere bir düzen kurmayı vaat eder.   
CUMHURİYET’İN İKİNCİ YÜZYILI:
Biz Cumhuriyet’in birinci yüzyılında vardık. Tarihe baksınlar, Türkiye’nin demokratikleşmesi yolunda hangi köklü adım atılmışsa, altında CHP’nin imzası vardır. Parlamentonun kurulmasından çok partili yaşama geçişe, parlamento yelpazesinde, sosyal devletin solun yerleşmesine kadar, her alanda demokratik adımların kökeninde CHP vardır. Şimdi Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına hazırlanıyoruz. İkinci yüzyılda da biz olacağız. Birinci yüzyılda başardıklarımızla yetinemeyiz. Onun üzerine bu çağın en temel değerleri olan demokrasi ve özgürlüğü getireceğiz. Adalet zemininde bu ülkede herkes kendisini özgür birey olarak hissedecek ve ülkedeki özgürlüklerden ve refahtan payını alacak.
 
KADINLARIMIZ:  
Cumhuriyet Halk Partisi kadınlara siyasette daha çok yer vermeyi hedeflemiş, bu konuda öncü olmuş bir partidir. Ancak öncü olmak yetmez, bunu sürdürmek ve çıtayı yükseltmek gerekir. Doğadaki denge neyse CHP’deki dengede o olmadır.
GENÇLERİMİZ:
Her çağda genç kuşaklarla, sonraki kuşaklar arasında farklılıklar olmuştur. Ancak bu dönem daha farklıdır. Gençlerimiz hayata çok daha erken gözlerini açıyorlar. Bu anlamda gençlere yarın ne olacaksın diye değil, bugün ne yapmak istersin diye soracağız. Gençlerin sadece kol gücü yoktur, beyin gücü de vardır. Partinin bütün organlarında onlara daha çok yer vereceğiz.
BAŞARININ KRİTERLERİ:
Türkiye’de seçimle gelen hükümet seçimle gider kavramı yerleşmiştir. Bu demokrasinin en temel taşıdır. Ama bunun yanında siyasi partilerde de seçimlerde partisini istediği yere taşıyamayan lider bu durumun gereğini yapmalıdır. Ben 2016 kurultayında Genel Başkan olarak partinin başına geçtiğimde, tüzüğümüz gereği iki yıl sonra yapılması gereken olağan kurultayı 2018 Ocak ayında yapacağım. Daha 2019 seçimlerine girmeden iki yıllık performansımızın, bu çağın ölçütleri içinde partinin içinden dışına, her kesimin değerlendirmesiyle ortaya çıkmasını sağlayacağım. Ortak payda başarısızlık gösteriyorsa o kurultayda delegelerimiz gereğini yapacak. Başarı gösteriyorsa bunu daha da arttırarak 2019 seçimlerine hazırlanacağız.
KÜRT SORUNU
Kürtler Misak-ı Milli’nin teminatıdır. Bu cümlenin altını çiziyorum. Türkiye Cumhuriyeti toprakları içinde bütün yurttaşlar kendisini bu devletin özgür bireyi olarak hissedecek ve temel hakların tümünden herkes eşit yararlanacak. Bunun yanında komşu ülkelerdeki Kürtlerinde küresel aktörlerin, emperyalizmin kucağına bırakılmasına izin verilmemesi gerekir.  Bu Türkiye’nin bölgesel komşusal sorumluluğudur, barış sorumluluğudur.  Nasıl bedenin bir yeri kanarken öteki organlar huzur bulamazsa, Türkiye’nin de bir yerinde kanama varken öteki illerinde huzurdan söz edilemez.  Bu soruna bir bütün olarak bakmak ve artık ne olursa olsun barışın sesini yükseltmek gerekir.
KÜRESELLEŞME:
Bugün küreselleşme deyince doğal olarak sağduyulu yurttaşlar ve Cumhuriyet Halk Partisi tabanı tepki gösteriyor ve hayır diyor. Neden? Çünkü bugün küreselleşme maalesef savaşın, terörün, ekonomide de sermayenin küreselleşmesi olarak karşımıza çıktı. Ama biz, savaşı değil barışı küreselleştireceğiz. Atatürk’ün yurtta barış cihanda barış sözünün özü aslında barış küreselleşmesidir. Amerika’yı yeniden keşfe gerek yok. Doğrular değişmez. Su 20. yüzyılın başında 100 derece de kaynıyordu da şimdi 90 derecede mi kaynıyor. Hayır. O zaman doğrunun tarifi yıllara göre de değişmez. Barış insanların yeryüzündeki en güzel isteğidir. Barışı küreselleştirmekte Türkiye’nin hem içte hem çevre ülkelerde hem de dünyada en büyük hedeflerinden biri olmalıdır. Bunun için önce istemek gerekir, önce dillendirmek gerekir. En uzun yolculuk bile küçük bir adımla başlar, niyetle başlar.
İKTİSADİ DEMOKRASİ:
Her alanda demokrasi isteyeceğiz de iktisatta niye istemeyeceğiz. Ekonomide demokrasiyi niye istemeyeceğiz. Ekonomide demokrasi üretimin güçlendirilmesi, gelişimin tüm bölgelere olabildiğince eşit yayılması ve refahın dağıtımının adil olmasıdır. Türkiye’de ne yazık ki ekonomi gelişimlere göre dalgalanan adeta avara kasnak görünümünde bir tablo içindedir. Demokrasi sadece parlamentodan ve seçimlerden ibaret değildir. Aynı zamanda ekonomidir, toplumun bütün atar damarlarıdır. Bu anlamda iktisadi demokrasi kavramını geliştireceğiz. Demokrasi tarifini sadece parlamentonun içinde ve seçimden seçime yapınca, bunu toplum katlarında öncelikli sistem olarak kabul ettirmekte zor oluyor. Ama yaşamın her alanında demokrasiyi daha iyi yaşama, daha adil yaşama istediğimizde bu tolumun demokrasiye bağlılığı daha da artacaktır.
Balbay kongrelerde yaptığı konuşmalardan sonra, kongresi tamamlanmış illere de geçerek delegelerle toplantılar yaptı. Kilis kongresinden sonra Gaziantep ve Şanlıurfa’da parti örgütleri ve delegelerle konuşan Balbay, tek tek soruları yanıtladı ve onların desteğini istedi. Şanlıurfa’daki delegeler Balbay’a, “ arada bir güneş doğudan doğar deseniz bile bizim içimizi ısıtır. Ne olur doğuyu ihmal etmeyin” dedi. Balbay’da onlara, “benim en büyük hedefim milletvekili çıkaramadığımız illerde vekillerimizin olmasıdır. Parlamentoda temsil edilmesidir. Söz veriyorum önceliğim bu olacak” diye konuştu.
Balbay Kütahya kongresi sonrası Eskişehir’e uğrayarak Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ve Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’la da görüştü. Nevşehir kongresi dönüşü Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu ile bir araya gelen Balbay, belediye başkanlarına hedeflerini anlattı. Balbay, “ genel yönetimlere giden yol yerel yönetimlerden geçer. Yerel yönetimlerde örnek göstereceğimiz kentlerimizle birlikte tüm Türkiye’ye, bakın iktidara geldiğimizde ülkeyi böyle yöneteceğiz mesajı vereceğiz” diye konuştu. Belediye Başkanlarının tümü Balbay’a başarılar dilerken, Balbay’da, “ tek hedefim var partimizin büyümesi, Türkiye’nin AKP karanlığında kurtulması” diye konuştu.
Balbay son beş günde 5.000 km. yol katetti. Yol boyu zaman zaman köy kahvelerinde de çay molası vererek yurttaşları dinledi. Onlara, “ siyaset yöntemim dokun-dinle-anlat olacak. Önce size dokunacağız, sonra sizi dinleyeceğiz, ondan sonra biz size anlatacağız” diye konuştu.

http://www.gercekhaberci.com/haber-balbay-olagan-kurultay-a-olaganustu-performansla-hazIrlanIyor-23716.html
 

YORUM YAZ









YORUMLAR ( 0 )