Manşet

GÜNDEM MUSTAFA BALBAY

GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
TARİH:14.12.2016 Yorumlar (0)
GÜNDEM
MUSTAFA BALBAY
 
Aldıkaçtı Anayasasından 
Kaptıkaçtı Anayasasına...
 
 
Hukuk dilinde çok güzel bir söz vardır; usul, esasın kapısıdır.
 
Yaşamın başka alanlarına da aktarılabilecek bu söz, usulün ne anlama geldiğini çok iyi özetler. Usul yanlış olursa, yani yanlış kapıyı açarsanız, yanlış odaya girersiniz.
 
Anayasa değişikliği çalışmalar baştan sona yanlış bir usulle sürüyor. Zaten kapalı kapılar ardında yapıldığı için devamının hangi kapıya çıkacağını şimdiden kestirmek zor ama yanlış kapıya çıkacağı kesin.
 
Öncelikle şunu vurgulayalım; üçte biri değişen 12 Eylül anayasasının hiçbir değişikliği bu kadar "kapalı"  olmamıştı. İdeal değişiklik yöntemlerinden biri Hüsamettin Cindoruk'un Meclis başkanlığı döneminde yaşanmıştı. Sandalye sayısına bakılmaksızın Meclis'teki tüm partilerden ikişer temsilci alınmış, eşit temsille kapsamlı bir değişiklik yapılmıştı. Siyasete katılımın olabildiğince genişletildiği bir dönem olmuştu.
 
Bugün ise sarayla Meclis arasında sıkışan Başbakan'ın manevraları, sarayın dayatmaları, MHP'nin kendisini karar verici konumuna sokma planlarıyla süren bir çalışma var.
 
 
 
Xxx
 
 
Yamalı bohçaya çevirdiğimiz 12 Eylül anayasası bile bu kadar hukuksuz ve usulsüz yapılmamıştı. O anayasayı Prof. Orhan Aldıkaçtı başkanlığında bir
Heyet hazırlamıştı. Bu nedenle "Aldıkaçtı anayasası" denildiği de olmuştu. 
 
Bu benzetmeden yola çıkarsak bugünkü anayasa çalışmasına da "kaptıkaçtı anayasası" diyebiliriz. 
 
Aldıkaçtı anayasasından kaptıkaçtı anayasasına...
 
AKP ve MHP liderlerinin kendi milletvekilleri ile bile paylaşmadığı anayasa değişikliği adı üstünde tam değişiklik. Baksanıza, Meclis Başkanlığı'ndan Anayasa Komisyonu'na giderken bile değişiklik yapılıyor. Bu kadar değişimci bir anlayış! AKP milletvekilleri boş kağıda imza attıkları için değişiklik metninde neyin değiştiğini bilmiyorlar.
 
21 maddelik metinde hangi maddenin ne tür bir değişikliğe uğradığını bulmak, pokemon oyununa katılmak gibi bir şey.
 
Erdoğan'a büyük dağları sen yarattın, küçük dağlar da sana kurban olsun seslenişiyle hazırlanan değişiklik "fiili durumun anayasaya uydurulması" kılıfına sokulmak isteniyor. Bu mantıklı bakarsak, her Cumhurbaşkanı değişiminde bir anayasa değişikliği de yapmak gerekecek. 
 
 
Xxx
 
 
Dolar, avare kasnak gibi inip çıkıyor...
 
Terör, serseri kurşun gibi hedefsiz can alıyor...
 
Toplum, korku ile endişe arasında gidip geliyor...
 
Ülkeyi yönetenler bütün bunlardan sorumsuz, kendilerine yeni yetkiler vermeye girişiyor...
 
Buna halk ne diyecek?
 
İktidar şimdi bunu şekillendirmenin arayışında. Halkın, önemli bir diliminin, en az yüzde 50'sinin başkanlık sistemine evet demediği AKP'nin de kabulü. Buna da şöyle çözüm buldular; sistemin özü başkanlık olacak, adı cumhurbaşkanlığı olacak!
 
Bu pilavın daha çok su kaldıracağını daha önce de vurgulamıştık.
 
Değişiklik halkın önüne gelmeden değişebilir.
 
Ola ki geldi...
 
Halkın bir bölümünü kandırabilirsiniz ama, tümünü asla...
 
Kaptıkaçtı anayasası Meclis'ten dönmezse halktan döner.
 
Yıllardır yaşadığımız bunca erozyona rağmen toplumda parlamenter sistemle devam etme eğilimi tek adamlıktın önde.
 

YORUM YAZ









YORUMLAR ( 0 )