Manşet

GÜNDEM MUSTAFA BALBAY

GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
TARİH:07 AĞUSTOS 2016 Yorumlar (1)
GÜNDEM 
MUSTAFA BALBAY 
 
SİYASET YENİLENECEK
 


Son yarım yüzyılı aşan zaman diliminde siyasi tarihimizin en çok kullanılan iki tanımlaması şudur: 

Türkiye bir darboğazdan geçiyor.
Türkiye bir uçurumun kıyısında.

Oysa coğrafyada bir dizi yer tanımlaması var; düz ova, vadi, ırmak kıyısı...
Bir türlü darboğazla uçurum kıyısının dışına çıkamadık.
Bugünkü durumu tarif etmek gerekirse; Türkiye bir uçurumun kıyısında!

Böylesi durumlarda asıl sorun uçurumun kıyısında olmaktan çok, düşme korkusuna kapılmaksızın yola devam edebilmektir.

Uçurumun ne kadar tehlikeli olduğunu görmek için sürekli kıyısında durmak da hiç akılcı değil.

Siyasi tarihimizin, demokrasinin kesintiye uğradığı ya da işin doğasının dışına çıkıldığı dönemlerinden sonra siyaset büyük ölçüde
yenilenmiştir.

Olağanüstü dönemin tozu dumanı çöktükten sonra, “bundan sonra ne yapmalı" sorusunun yanıtı şu olmuştur:
Genel bir yenilenme...

 
***

 
Bu kez önceki olağanüstü dönemlerden daha olağanüstü bir sürecin içinden geçiyoruz.
AKP son bir yıl içinde olağanüstü bir yenilenme yaşadı.

Olaylar o kadar hızlı gelişiyor ki, 3 ay öncesinin başbakanı Ahmet Davutoğlu bugün bambaşka bir yerde. 2015'te 7 Haziran 1 Kasım seçimleri bu yenilenmenin de zemini oldu.
Buna belki de yenilenmeden çok başkalaşma demek daha uygun düşer.

AKP yola çıkarken 4 kişilik bir çekirdek vardı; Erdoğan, Gül, Arınç, Şener.

Bugün geriye bir tek Erdoğan kaldı.

Başlangıçta FETÖ'nün de bu dörtlünün fiili ortağı olduğu herkesin bildiği bir sırdı. Yeri gelmişken vurgulayalım; önceki hükümetlerin de FETÖ'ye destek verdiği örnekleriyle dile getiriliyor.

Konunun bu yanı şöyle özetlenebilir; önceki hükümetler bu yapıyı az ya da çok destekledi ama AKP ortak oldu. 

Temel fark bu. AKP bu bağlamda koalisyon ortağı ile savaşıyor.

 
***

 
Muhalefet partileri bu savaşın neresinde olmalı?
Soruyu peşrevli yanıtlayalım.

FETÖ'nün ne memem bir örgüt olduğu artık herkesçe biliniyor.

Devleti ele geçirmek için her türlü örgütlenmeyi yapmış olduğu her akşam televizyon ekranlarında dile getiriliyor.
Dış bağlantıları henüz çok fazla konuşulmuyor ama yakında bunlar da dökülecektir.

Bütün yönleri henüz tam olarak açığa çıkmamış bu yapılanma ile mücadelenin başlıca yolu devletin gerçek kurumlarını güçlendirmekten ve demokratikleştirmekten geçer.

Muhalefetin yeri de tam burasıdır.

CHP, bir bakıma kurucu güç olmanın getirdiği refleksle devleti düşünme davranışını hep sürdürmüştür.
Bunun yanında toplumu, siyaseti daha ileri götürme gücünü de yaşama geçirmiştir. 

Bunun bir örneği 12 Mart'tır. CHP bir yanıyla ara rejim döneminin bir an önce bitmesi için "yapıcı" olma siyaseti izledi,
bir başka yanıyla da Ecevit'in karşı çıkışı partiye damgasını vurdu.

Kazanan Ecevit oldu.

Siyaset yenilenecek.

Çok klasik bir söylem ama hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Nasıl olacak?

Olağanüstü dönemler sonrasının hemen tümünde olduğu gibi yeni bir siyaset iklimi oluşacak.

Pek çok kişi oyunun bundan sonrasını merak ediyor, endişeleniyor.

Bunun yerine oyunun bundan sonrasını yazmayı başkasına bırakmamak gerekiyor.

Oyunun devamını biz yazacağız, iddiasında olmak iyi bir başlangıç
 

YORUM YAZ









YORUMLAR ( 1 )

  • 16-08-2016, 21:58:37Cengiz Demirel

    Sayın Balbay, Cumhuriyet Gazetesi'nde yazdığınız yıllarda yazılarınızı hiç aksatmadan okur ve feyz alırdım. Daha sonra başınıza malum belayı sardılar. Sonraki siyasi hayatınızda sizi düzenli takip edecek bir platforma rastlamadım.Bu kişisel sayfanızı da rastgele buldum sayılır. Çok da memnun oldum fakat kişisel değil de daha organize bir sitede yazılarınız yayınlanırsa çok daha iyi olur.