Manşet

GÜNDEM MUSTAFA BALBAY

GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
TARİH:16 TEMMUZ 2016 Yorumlar (0)

GÜNDEM
MUSTAFA BALBAY

CUMHURİYET DEMOKRASİ
ATATÜRK MECLİS...

 
Şu sözü Silivri yargılamalarından televizyon ekranlarına kadar gereken her zeminde ve bu sütunda hep vurguladık:
En kötü Meclis bile kapalı bir Meclis'ten iyidir.
Meclis'i milletin iradesine, milletin temsilcilerine kapattığınızda geriye taş yığını kalır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, sözcüğün tam anlamıyla demokrasinin kalbidir.
O Meclis Kurtuluş Savaşı'nı yönetmiş devamında da kuruluş savaşına, çağdaş uygarlık düzeyine çıkma adımlarına zemin olmuştur.
Meclis'in Kurtuluş Savaşı'ndaki rolü bir destandır. İşgal kuvvetleri Polatlı önlerindeyken Meclis Mustafa Kemal Atatürk'e başkumandanlık unvanı ve yetkisi vermeyi saatlerce tartışmıştır. Atatürk, milletin temsilcilerine Kurtuluş Savaşı'nın geldiği noktayı bir bir aktarmış, hesap vermiştir. Bunun ardından başkumandanlık yetkisi süreli olarak verilmiştir.
20. yüzyıl boyunca dünya dengelerinin her sarsıntısından etkilenen Türkiye, 21. yüzyıla ne olursa olsun parlamentosunu açık, kurumları işler durumda girdi.
 
 
***
Dün akşam saatlerinden itibaren Türkiye'nin kalbine yani parlamentosuna ve cumhurbaşkanlığı makamına yönelik bir saldırı başladı.
Nereden gelirse gelsin, hedefi ne olursa olsun, içinde kimler yer alırsa alsın demokrasiye, cumhuriyete, Meclis'e yönelik her türlü müdahaleyi, saldırıyı kınıyoruz.
Kınamakla yetinmiyor, karşısında duruyoruz.
Türkiye hiçbir grubun, kesimin özel plan kurma alanı değildir.
Halkımız seçimle gelen bir iktidarın seçimle girmesi, demokrasinin kurumlarına herkesin saygı ve bağlılık göstermesi gerektiği bilincine varmıştır.
 
 
***
 
Yıllardır terörle mücadele sınavı veren Türkiye, şimdi yeni bir sınavla karşı karşıya.
Bu sınav, Kurtuluş Savaşı'nın temellerinde yükselen Türkiye'de darbeler döneminin geri gelmemek üzere bittiğini perçinleme sınavıdır.
Bu sınav, parlamentoyu herkesin tartışmasız ortak zemini, sorunların çözüm merkezi haline getirme sınavıdır.
Bu sınav, demokrasinin kişiler değil kurumlar rejimi olduğu bilincini yerleştirme sınavıdır.
Böylesi zamanlarda krizler kadar önemli olan krizi yönetme becerisidir.
Bu krizi yönetme sorumluluğu, Meclis, Cumhurbaşkanı, hükümet, Ana muhalefet, siyasi partilerdedir.
Halkın bu kurumlara güveni ve desteği krizin aşılmasında en önemli motor güçtür.
Atatürk'ün en büyük eserim dediği cumhuriyeti koruyacağız.
Cumhuriyetin tacı demokrasiyi güçlendireceğiz.
Parlamentonun bitkisel hayata girmesine izin vermeyeceğiz.
Çağımızın ünlü yazarı Amin Maulof, Atatürk'ün 21. Yüzyılda da ayakta kalmasının en büyük nedeninin her şeyi yapabilecek güçte olduğu zaman bile meşruiyete önem vermesi olduğunu söyler.
Bütün bu hedefleri gerçekleştirmek için mücadele ederken kesinlikle meşru zeminlerin dışına çıkmayacağız.

YORUM YAZ









YORUMLAR ( 0 )