Manşet

GÜNDEM Mustafa Balbay İlhan Selçuk...

GÜNDEM  Mustafa Balbay   İlhan Selçuk...
TARİH:21 HAZİRAN 2016 Yorumlar (0)

GÜNDEM 

Mustafa Balbay 

İlhan Selçuk...

 
İlhan Selçuk'u güneşin ışıklarının yeryüzünü en uzun süre aydınlattığı günde, 21 Haziran 2010'da yitirdik.
Demir parmaklıkların ardında haberi aldığım anı unutamam. Televizyonda "son dakika" diye başlayan alt yazının devamı geldiğinde birden vücuduma soğuk demir değmiş gibi hissettim. Zaten az sonra elimi uzatıp tutabildiğim tek şey ranzanın yazın da ısınmayan soğuk demiriydi.
İlhan Selçuk, cumhuriyetin kuruluş günlerinde doğmuş aydın kuşağının son temsilcilerindendi. O günlerin heyecanıyla büyürken yaşadıklarını sonraki kuşaklara anlatırken içine mutlaka felsefe, aydınlanma ve gelecek katardı.
İnsanın hep daha ileri, daha ileri gitme duygusunu şöyle özetlerdi:
"İnsan gökyüzünde yıldızları gördüğü an oraya ulaşmak ister. Ulaştığı an sonrasını düşünmeye başlar..."
 
***
 
İlhan Selçuk için yapılabilecek onlarca tanımdan biri şudur:
Küresel düşünür, ülkesel karar verirdi.
Bu anlamda gelip geçen "düşünce modalarına" hiç itibar etmezdi. 
İnsanlığın son birkaç yüzyılını üç büyük tarihin biçimlendirdiğini her fırsatta vurgulardı:
1789, 1917, 1923...
Mustafa Kemal Atatürk'ün başardığı devrimin Fransız ve Rus devrimi kadar önemli olduğuna inanmış büyük bir aydınlanmacıydı.
Atatürk'ün başardıklarına küresel ölçekte baktıkça değerinin daha iyi anlaşılaşacağını örnekleriyle bıkıp usanmadan anlatırdı.
Dünyanın öteki ucundaki, Türkiye'yi ilk bakışta uzaktan yakından hiç ilgilendirmiyormuş gibi görünen bir olayı köşesine alır, derin bir ufuk sunardı.
 
***
 
Kalemini hiç kurmadan, eğip bükmeden, hele hele kiraya hiç vermeden son nefesine dek üretmeye, düşünmeye devam eden İlhan Selçuk, Ergenekon davasının gerçek yüzünü de ilk görenlerden olmuştu. Sabaha karşı 04.30'da evinin basılmasından sonra gözaltına alınıp ilerleyen yaşı nedeniyle serbest bırakılmasının ardından gördüklerini yine eğip bükmeden toplumla paylaşmıştı. Ana hedefin Türkiye'nin temel kurumlarını çökertmek olduğunu haykırmıştı.
O dönem iktidar katında kabul görenler demokrasinin ilerlemesinden dem vururken soğukkanlılıkla,"bu dalga onları da sürükler" diyordu.
Onun diliyle söylemek gerekirse haklı çıktı; o "dönem aydınları" nerelere kadar sürüklendi...
İlhan Selçuk, 70'li yaşlarının ikinci yarısından sonra ara ara "ölüm" konusuna girer,"ölüm hayatın gerçeği, şöyle iyi bir ölüm bulmak lazım" derdi. 
Bir gün güzel bir akşam sofrasında,"buldum" dedi,"Hacıbektaş" diye devam etti...
İlhan Selçuk, hava durumu ne olursa olsun Pencere'sini hiç kapatmadı.
Ölümüyle kapandı sananları alaya alıyor, Hacıbektaş'taki yıldızlar yolundan bakıp müstehzi gülümsüyordur...

YORUM YAZ









YORUMLAR ( 0 )