Almanya parlamentosu alt kanadının Ermeni iddiaları ile ilgili aldığı karara Türkiye "refleks" gösterdi.

Kızdı... Fena olur dedi... Bütün ilişkilerimizin etkileneceğini söyledi...

Almanya'nın Ankara ve İstanbul'daki temsilcilikleri önünde protesto gösterisi yapıldı...

Karar alındıktan sonra gösterilen tepkinin ne kadar yararlı olacağı ayrı konu. Zaten cumhurbaşkanı ve onun başbakanı karar alınmadan birşey demenin doğru olmayacağını söylemişlerdi.

Başlangıçta refleks sözcüğünü ayrı bir tırnak içine almamızın nedeni şuydu; refleksin sözcük anlamı,"bilinçdışı olarak bedenin verdiği tepki"dir.

Tıpkı, sanki hiç beklemediğimiz bir anda alınmış Almanya kararı gibi!

Oysa bu karar tasarısı aylardır, hatta yıllardır Almanya parlamentosunun yan odlarında bekliyordu.

Merkel, son bir yılda Hamburg'a girmediği kadar Ankara'ya, İstanbul'a gelmiştir.

Demek ki o görüşmelerin hiçbirinde bu kararı konuşacak zaman bulamadılar!

Xxx

Konunun tepki yanı bir tarafa, bir başka açıdan değerlendirme yapalım.

Ermeniler, kendi iddialarını tüm dünyaya kabul ettirmek için olağanüstü çaba harcıyorlar. Diaspora, bu çabasını sahip olduğu Ermenistan devleti için harcasaydı, 100 bini aşkın Ermeni Erivan'dan kalkıp, İstanbul'a gelip kaçak yollarla çalışma yaşamına katılmazdı.

Geçelim...

Soralım:

Ermeniler iddialarının doğruluğunu kanıtlamak için bugüne kadar uluslararası düzeyde kaç kitap yazmıştır?

Kırk bin...
Rakamla da yazalım; 40.000

Altını çizelim; bu rakam uluslararası kitap yayını. Örneğin Ermenistan'ın kendi ülkesindeki yayınlar buna dahil değil.

Buna karşılık Türkiye'nin kendi tezlerini anlatan kitap sayısı kaç?

Yanıtı biraz abartarak verelim; yüzelli...
Rakamla; 150

Sadece bu karşılaştırma bile uluslararası mücadeleyi kimin kazanacağını gösteriyor mu?

Bu rakamları ömrünü bu konulardaki araştırmalara ve araştırdıklarını inatla dünyaya anlatmaya adamış Prof. Dr. Türkkaya Ataaöv'den aldım.

Xxx

Almanya'nın aldığı kararın öteki ülkelerden farkı var.

Kararda Birinci Dünya Savaşı sırasında Almanya'nın Osmanlı İmparatorluğu yönetimi üzerinde etkin olduğu, Ermenilere yönelik olaylarda daha uyarıcı ve yaptırımcı olabilecek güce sahip olduğu, ancak bu sorumluluğunu yerine getirmediği belirtiliyor.

Konunun bu yanı ayrı bir yazı... Almanya, Osmanlı'ya savaş kararlarını neye göre aldırdı? Sadece kendi çıkarlarını korumak için Osmanlı'nın her şeyini feda etmesine mi neden oldu? Tek amacı İngiltere'nin ve Rusya'nın zayıflaması mıydı?

Bunları da önyargısız bugüne taşımak gerekir.

Bir olasılık paylaşalım...

Almanya 1915'te benim de payım var dediğine göre, Ermeniler,"o zaman bize tazminat öde" derse...

Almanya bir miktar öderse...

Sonra hepsi Türkiye'ye dönerse...

Almanya'ya kızmadan önce aklıselimle düşünmek ve orta-uzun vadeli adımlar planlamak zorundayız.